Bahar Aksu'nun trajik cinayeti, Türkiye’nin gündeminde geniş yankı uyandırdı. Genç yaşta hayata veda eden Aksu’nun cinayetinde katil zanlısı Rüstem Elibol’un yargılanması devam ederken, mahkemeden gelen son bilgiler kamuoyunu derinden etkiledi. Elibol’un ceza talebi, Aksu’nun ailesi ve yakınları tarafından büyük bir merakla bekleniyordu. Mahkeme, cinayetin vahşetini göz önünde bulundurarak Rüstem Elibol için ağır bir ceza talep etti.
Bahar Aksu, hayat dolu ve umut vaat eden bir genç kızdı. Ancak, bir gün aldığı bir telefon, onun yaşamını bir anda kabusa çevirdi. Aksu, Rüstem Elibol ile daha önce yaşadığı bir ilişki sonrası, onun uyguladığı şiddet ve tehditlerden kurtulmaya çalışıyordu. Bu süreçte Rüstem Elibol’un takıntılı davranışları, Bahar’ın hayatını tehdit eden bir duruma dönüştü. Elibol, Aksu’nun hayatına son vermek için bir plan yaptı; bu plan, insanlar üzerinde büyük bir şok etkisi yarattı.
Bahar Aksu cinayeti, adli sürecinin başlangıcından itibaren halk tarafından dikkatle takip edildi. Elibol’un yargılandığı mahkemede, savcı mütalaasını sundu ve Rüstem Elibol için ağırlaştırılmış müebbet cezası talep etti. Savcının talebi, Bahar Aksu’nun cinayetinin planlı bir şekilde gerçekleştirildiği, ruhsal durumunun öngörülebilir bir şekilde tehlikeli olduğu belirtilerek gerekçelendirildi. Aksu’nun ailesi ve yakınları, Elibol’un cezasının en üst limitten olması için yoğun bir şekilde mücadele ediyor.
Olayın adli tıbbi raporları ve tanık ifadeleri, mahkemede dinlendi. Aksu’nun ölümüyle ilgili detaylar, cinayetin işleniş şekli ve katil zanlısının motivasyonları üzerinde durularak açığa kavuşturulmaya çalışıldı. Mahkemenin Elibol’a vereceği ceza, sadece Bahar Aksu’nun anısına değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet şiddetine karşı da bir duruş sergiliyor.
Bahar Aksu’nun ölümünden sonra aile ve arkadaşları, cinayete karşı toplumsal farkındalık oluşturmak adına çeşitli kampanyalar başlattı. Aksu’nun hikayesi, Türkiye’nin dört bir yanında benzer olayların yaşandığını hatırlatıyor. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin önemine dikkat çeken kampanyalar, toplumun bu konuda daha duyarlı hale gelmesini hedefliyor.
Her ne kadar Rüstem Elibol için istenen ceza belirli olsa da, bu sürecin sonunda alınacak karar, toplumun adalet arayışına yanıt verecek nitelikte olacak. Cinayetin ardındaki ayrıntılar, toplumsal yapı ve sistemin getirdiği sorunlara ışık tutuyor. Bu nedenle, Bahar Aksu’nun davası sadece bir cinayet davası olmanın ötesinde; kadınların yaşadığı zorlukların, baskıların ve toplumsal tabuların tartışılmasına neden olan kapsamlı bir mesele olmaya devam ediyor.
Rüstem Elibol’un durumu ve olaya dair verilen karar, yalnızca Aksu’nun ailesinin yaşamını etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda toplumda kadın haklarının korunması ve güçlendirilmesi için de bir zemin hazırlamış olacak. Bahar Aksu cinayeti üzerinden yürütülen bu dava, birçok kadının sesi olmayı hedefliyor. Her ne olursa olsun, Bahar Aksu'nun hatırası ve hikayesi, adaletin yerini bulması adına bir sembol olarak yaşayacak.